6 Temmuz 2018 Cuma

ESKİŞEHİR



ESKİŞEHİR
Eveet azıcık ama çok azcık geç kalmış olabilirim Eskişehir yazısını yazmakta . Öncelikle bu yazıda size Eskişehir’e dair kendi deneyimlerimi , gezip gördüğüm şeyleri ve 1 günlük maliyetini anlatacağım. Maliyet azıcık tatsız bir konu o yüzden ona yazının sonuna doğru değineceğim.
Peki? Nereden çıktı bu Eskişehir gezisi? Her şey bir iş yönetimi dersinde -havada çok güzel ya dersten sonra gezsek mi?  diye düşünürken ortaya çıktı. En az benim kadar çatlak olan arkadaşım İrma’ya Eskişehir’e gitsek mi diye sordum ve bilet bakmaya başladık. Kalabalık grupla her şey daha eğlenceli oluyor bu yüzden sevdiğimiz diğer arkadaşlarımızı da davet ettik ve 5 kişilik bir ekip olarak gezimizi planladık. Biz cumartesi günü Eskişehir'e gittik ama benim tavsiyem imkanınız varsa hafta içi gidin. Çünkü hafta sonu herkes Eskişehir’de ve yapmak istediğiniz şeyleri kalabalık nedeniyle yapamayabilirsiniz. Bu konuda yaralıyım yeri gelince anlatacağım.
12 Mayıs sabahı 8.30’a biletimiz vardı ve bir ben yolu bilmiyordum bu yüzden iki arkadaşımla buluşup gelmeye karar verdik ama buluşamadık efendim. Ben daha Pendik'te yolumu bulamıyorum niye şehir dışına çıkıyorsam. Neyse bizim birbirimizi bulmamız 1 saat sürdü ve otobüs beklemesi trafik derken hoppala kendimi treni kaçırmamak için depar atarken buldum. Baya yarış gibi yani. Üç kız sıralı biçimde tren istasyonuna koşuyoruz ve bizi orada bekleyenler yetişemeyeceğiz diye arayıp duruyorlar. Ay ben bir sinirliyim onların ne suçu varsa bir carlamışım aramayın geliyoruz bee diye zavallılar bir daha aramadılar. Buradan onlardan özür dilemek istiyorum. Ben bir açken bir de telaşlıyken çekilmiyorum. Kendinizi benden sakının, lütfen :D neyse, 1 dk kala trene yetiştik ama hepimiz ölü gibiydik. O yüzden ilk yarım saat trenmiş Eskişehir’miş pek düşünmedim açıkçası. Sonra bir aydınlanma yaşadım. Henüz gezilecek listesi bile yapmamışız. Aaa hemen yapmalıyım diyerek kolları sıvadım ve giderseniz eğer sizinde göreceğiniz seyahat bloglarından güzelce listemi yaptım. Ben aç bir insanım (sayfamın adından da anlaşılacağı üzere )yemek içinde ayrı bir liste yaptım tabii ki. Ama evdeki hesap çarşıya uymaz mı dersiniz, yoksa hayaller hayatlar mı, hiç biri olmadı. İşte hep o kalabalık yüzünden.😒
Eskişehir cidden çok güzel bir şehir. Trenden iner inmez bunu anladım. İlk olarak odunpazarına gitmek istedik ve tüm şehri görelim diye yürüyerek gittik. !Kesinlikle doğru bir tercihti! Yol boyunca heykeller, cıvıl cıvıl sokaklar, yeşillikler ve güzelim porsuk çayı manzarasıyla güle oynaya yürüdük ve Odunpazarına geldik. Ay bir sıra var odunpazarı girişine doğru !! dedik yok biz beklersek akşam trenine yetişemeyiz. Ama  meğerse Yılmaz Büyükerşen Balmumu müzesiyle Odunpazarı yan yanaymış ve sıra müzeye aitmiş. Sonuç olarak bir 15dk boşuna bekledik.
Girişte bizi güzel klasik bir araba karşıladı.Evler güzel olunca bol bol fotoğraf çekildik tabi.






E o kadar koşturmaca filan derken çok acıktık. Ve en meşhur yerlerden biri olan Tatar çi börek evine gidip Çİİİ(Ğx, ğ YOK !!) börek yiyelim dedik- Eskişehirliler çok hassas:D.  Ama bizden önce bir grup girmiş ve bizim için yer kalmamış. Önce bir hayal kırıklığı yaşadık ama sonra çok tatlı çok güzel bir mekan bulduk  ve harika çi böreklerimizi yedik. adı saklı bahçe ve yine odunpazarında yer alıyor. Adı gibi cidden sessiz sakin güzel bir bahçe 😍 Ben gerçekten çok beğendim çünkü hiç yağ çekmemişti. Hatta kadına bunu haşladınız mı dedim o kadar yağsız :D. Buradan yine özürlerimi iletiyorum tüm çi börek sevenlerden çünkü haşlanmadığını da biliyorum. Çi böreğin yanında domatesli bir sos yedik ve ev yapımı limonatamızı içtik. Bir porsiyonda 5 adet çi börek var ve kesin doyuyorsunuz. Garanti verebilirim. Bir porsiyonu 15tlydi, limonatayla beraber 18tl ödedik.




 Aslında Eskişehir de 10tl ye de çi börek bulabilirsiniz. Çok ucuz bir şehir ama buradaki lezzet ve ortam çok güzeldi. Yolunuz düşerse bir uğrayın derim.  Odunpazarını dolaşıp ordaki çarşıdan 2-3 tane buzdolabı süsü aldıktan sonra balmumu müzesine gidelim dedik ama maalesef giremedik çünkü çok kalabalıktı. Bu gezinin en büyük eksiği bu oldu. Zaten saat 13.00 olmuş, biletimiz 19.30’a olunca şelale parkı ve porsuk çayı gezisini tercih ettik. Şelale parkına bir mezarlığın içinden geçmek zorunda kaldık hatta yanlış yollara saptık baya da dik bir yokuştu. Sürüne sürüne çıktık valla ama değdi mi? Evet çok güzel bir ortamı vardı. Şelale yanında kahvemizi içip güzelce dinlendik. Çimlerde yuvarlanan çocuklar ve yuvarlanmak için can atan 21 yaşındaki arkadaşlarım…
İzin vermedim tabi ki çünkü ivmeyle beraber aşağı çocuklardan daha hızlı uçarlardı. Anaçlığımın gözü kör olsun dayanamadım gene durdurdum.  Ama 21 yaşında olup 2 yaşındaki çocuk gibi davranan insanla uğraşmak çok zor. Buradan hepsinin annelerine saygılar gönderiyorum ve sabır diliyorum. Büyük olasılıkla annem bu yazıyı okusa sen çok farklısın sanki derdi o yüzden bende kendi çapımda bir deli olduğumu kabul ediyorum. Çok zevzeklik ettim konuya hemen geri dönüyorumm.
Şelale parkta gezerken heykeller görüp bol bol onlarla takıldık.




 Çimlere uzanmışken bir baktık kocaman 4 adet kaydırak. Ve evet  ortalama yaşı 20 olan bu 5 kişi deli gibi kaydıraktan kaydık. Çok eğlenceli giderseniz mutlaka yapın. 




Biz biraz fazla eğlenince kalabalığı oraya çekmiş bulunduk o yüzden bırakmak zorunda kaldık. Şimdi dönüş için bizi önemli bir karar bekliyordu…
Yürüyecek miydik yoksa taksi mi tutacaktık?
Taksiyle döndük… Biz genciz güya ama içimiz çürümüş be yokuş aşağı inemedik anlayacağınız… ama tatlı mı tatlı bir taksi şoförüne denk geldik ve sohbet ede ede geldik. Bizi porsuk çayına bıraktı ve uzun bir sıraya daha girdik. Tekne turu için kişi başı 5 tl ödedik en sonunda tekrar söyleyeceğim. Sıra uzundu ama çabuk geliyor . Şunu da söyleyeyim çok büyük bir beklentiniz olursa hayal kırıklığına uğrarsınız kısa bir tur oluyor çünkü. Biz turdayken çayın etrafına oturmuş insanları görüp yemek sonrası gidip oturmaya karar verdik. Bence  Eskişehir sadece gezilecek değil yaşanılacak bir şehir.  İstanbul’da yaşayan bir öğrenci olarak özenmedim desem yalan olur.  Neyse tekne turundan sonra kebabı meşhur diye kebap yiyelim dedik ama yer yok arkadaşlar bildiğiniz sağa sola gide gele bir hal olduk. 
Sonunda bilin bakalım ne yedik?
Çi börek efenim. Öğrencinin dostu olan bir yerden 1 porsiyon çi börek+ ayran 10tl ye geldi. Ama odunpazarında yediğimizle kıyaslarsak azıcık yağı çekmişti. Paket yaptırıp porsuk çayında bir güzel yedik sonra bir yerden met helvamızı aldık ve dönüş yolunu tuttuk. Helva konusunda size tavsiyem daha az fabrika yapımı bir yer bulursanız oradan alın çünkü bizim yediklerimiz pişmaniyeden öteye gidememişti o yüzden ben pek beğenemedim. Orijinalide böyle mi acaba onu merak ediyorum.
Eskişehir gezisi bana çok şey kattı ve tekrar tekrar  gitme isteği uyandırdı. Ve evet dedikleri kadar varmış.Bir yer görmek her zaman insana bir şey katar ama Eskişehir çok şey katıyor. Yapmak istediğim bazı şeyler kaldığı için yakın bir zamanda tekrar gitmeyi istiyorum ama tabi ki hafta içi :D
Maliyetlere gelince;
Tren bileti 35.5 tl (tek gidiş) yani totalde 71.5 tl
Öğlen yemeği 18tl
Akşam yemeği 10tl
Tekne turu 5tl
Taksi 15tl
Türk kahvesi 5 tl
Yani toplamda  125tl ye geldi. Ama mesela  taksiyi 5 e böldük.  Onu hiç saymasam bile olur o yüzden :D 110tl ye gelmiş oldu. Bence hem hesaplı  hem de eğlenceli bir gezi düşünenler için Eskişehir ideal. Giden olursa bana da haber verin beraber gidelim :D
Eskişehir albümümü de şuraya bırakıveriyorum. 
Sabırla okuduğunuz için teşekür ederim efenim. Tekrar bekleriz...
 BENEKLİ BAYKUŞ