HİEDELBERG!!!

İstanbul’a dönmeme sayılı günlerin kaldığı şu zamanda, yazımı zamanı unutturan bir yer için yazmak istedim. Almanya’nın Baden-Württemberg eyaletinde yer alan HEİDELBERG.




 Darmstadt’a 45dk mesafede olan bu güzelim şehir  oradan oraya koşturmanıza neden olacak kadar harika tarihi binalara ve manzaralara sahip. Bu şehir Antik çağ roma dönemlerine dayanan bir tarihe sahip. Ben Heidelberg’in en ünlü yerlerinden olan Altstadt ve Saray’ı gezdim ve bende harika bir izlenim bıraktı.

Önce Altsatd’tan bahsetmek istiyorum. Gördüğünüz her binanın, yolun tarihi var. Eski dokulara sahip bu binaların arasında sadece dolaşmak bile inanın çok keyifli. Heidelberg bir üniversite şehri olduğu için yıl içinde birçok ziyaretçisi oluyor. Tabi ki tarihi de turistik bir yer olmasını etkileyen bir sebep. Bu yüzden çok sayıda hediyelik eşya dükkanı ve restoran bulunuyor.
















Burada, girdiğimiz bir restoranda yemek yeme fırsatını da yakaladım ama ne yalan söyleyeyim bir Türk mutfağı değil :D  Çok güzel bir ortamı vardı ve yemekleri de güzeldi. Fakat çok açım diyenler için tavsiye etmem. Bunun iki sebebi var.

1.       Eğer açsanız tabak sizi doyurmayabilir.

2.       Yemeğin gelmesi bir saati buldu.(biz baygınlık geçirdik tam isyan bayrağını çekçektik ki garson geldi.)








































Ve geldik Saray’a. Burası tepeye inşa edildiği için uzun bir yokuşu tırmanmanız gerekiyor. Ben çıkarken baya yoruldum ama sonra değiyormuş dedim cidden. Bu saray çok eski dönemlerde inşa edilmiş, o dönemler Almanya’nın adı Prusya krallığı olarak geçiyormuş hatta. 1870 yılında çıkan bu savaşta, bu saray zarar görmüş, bazı duvarları çökmüş ama onları da, öyle korumaya almışlar. Dolaştıkça daha güzel manzaralar görüyorsunuz. Tabii ki sizinle bu güzel yerin fotoğraflarını paylaşacağım.





















































Mahzenin içinde ünlü bir fıçı varmış orayı da görmek istedik ama maalesef ki büyük fıçıyı göremedim, mahzen kilitliydi o yüzden fotoğrafını koyamıyorum. Ama size şöyle anlatayım iki m boyunda bir insan içine rahatlıkla sığarmış. Giderseniz görmek isteyebilirsiniz Hatta belki içine de girme şansını yakalarsınız

büyük fıçıyı temsilen :D



Biz sarayda gezip manzaranın tadını çıkardıktan sonra biraz ilerisinde bulunan teleferikle tepeye çıktık. Önce modern bir teleferiğe bindik,  daha yukarı çıkmak içinse tarihi teleferiği kullandım. Açıkçası ikincisi daha hoştu yavaş yavaş çıkarken bizde tadını çıkardık. Binmek isteyenler için fiyatları da çok pahalı değil. Gidiş dönüş toplamı için bir yetişkin 12 euro ödüyor.



















 teleferik biletleri


Yukarıya çıktığımızda manzara cidden harikaydı. Bir o kadar da soğuktu. Ceket ve şal olmasına rağmen ben üşüdüm. Çıkacaksanız hazırlıklı olmanızı öneririm.








Not: Aslında bu yazıya Almanya’da başlamıştım niyetimde dönmeden paylaşmaktı ama koşturmaktan fırsat bulamadım. Bu Almanya ile ilgili son gezi yazım olacak. Ama tabii ki yazmaya devam edeceğim takipte kalın 


Benekli baykuş

DARMSTADT'TA MİNİK ETKİNLİKLER

NOWICOOK

Her insan ara ara  da olsa stresli zaman geçirir ve bunu üstünden atmak için farklı yollar dener. İşte  ben de çok stresli olduğum dönemlerde kendimi rahatlatmak için bir yöntem denedim. Yeni bir yöntem değil belki ama deşarj ettiği kesin!! Ve açıklıyorumm!!! Yemek yapmak :D Tabi bunun dezavantajı, ev kalabalık değilse size yol su olarak geri döneceğini unutmanız olur :D Bu gibi durumlarda tavsiyem konu komşuya dağıtın :D  Sadede gelirsek, ben yemek yapmayı çok seviyorum bu yüzden Darmstadt’ta olup, Türkiye’de sadece zenginseniz gidebileceğiniz-az
olmasından ötürü- bir dükkan dikkatimi çekti. Önce mutfak eşyaları satan bir butik dükkan sandım ama sorduğumda yemek kursu olduğunu öğrendim.

 Şimdi biraz ayrıntısına girmek istiyorum. İnsanlar sadece stres atmak için değil aynı zamanda sosyalleşmek içinde bu yöntemi tercih ediyorlarmış. Her ayın belirli günleri farklı bir menü ve farklı bir aşçı eşliğinde 10 12 kişilik bir grup yemeklerini yapıyorlarmış. Kendi grubunu toplayıp gelenler olduğu gibi yalnız gelenlerde bolca oluyormuş. Yemekler bittiğinde herkes yaptığı yemeği sofraya koyuyorlar ve afiyetle yiyorlar. Özellikle çiftler ve arkadaş grupları özel günlerde, değişik bir etkinlik yapmak için tercih ediyorlarmış. Ben dükkanı gördüğümde yemekte oldukları için fotoğraflarını çekmedim. Ama sizin için broşürlerini aldımm. Onları paylaşacağım. 


























FLOHMARKT

Size şimdi tanıdık bir şey anlatacağım flohmarkt yani Türkçe ismiyle bit pazarı . Bunun da neyini anlatacaksın diyeceksiniz ama ortamı o kadar hoş ki göstermek istedim. İnsanlar eski eşyalarını bazen kendi yaptıklarını bu pazarda satıyorlar Bazı tezgahlarda ilk ütü gibi çok eski şeyler olsa da bazılarında bir iki yıl önce alınmış bilgisayar oyunları da bulunuyor. Bu pazarın bir özelliği de şu 5 ağustos Cuma günü öğlen 3'te başlayıp  ertesi gün öğlen 3’te bitiyor olması. Yani bütün gece ziyaretinize açık:D İçinde ise her şeyi bulmanız mümkün. Ben kendim o standtan ötekine koşarken kaybettim. O kadar büyük bir alana yayılmışlar ki saatleri dolaşarak geçirebilirsiniz. Bol bol fotoğraf ile devam edeceğim. Yolunuz düşer de flohmarkt'a denk gelirseniz bir uğrayın derim :D













































































Ve kısacık bir şey daha ... Çoğu yerde bulunan aşık köprüsü de Darmstadt'ta tabikii varr :D kısacık derken şaka yapmıyordum bu kadar yani :D Umarım gördükleriniz hoşunuza gider:) 

Eleştiri ve yorumlarınızı dört gözle bekliyorum.














BENEKLİ BAYKUŞ