TİYATRO TAVSİYELERİM

Merhaba, bu yazıda size izlediğim 3 tiyatro oyunundan bahsetmek istiyorum. Bu oyunlar "Dünyada Karşılaşmış Gibi", "Zengin Mutfağı" ve "Lilian'ın İtirafları".  Normalde beğenmediğim bir oyun olduğunda yazmamayı tercih ediyorum ama benim gibi internette iyi yorumlar okuyup hayal kırıklığı yaşamamanız için ilk kez beğenmediğim bir oyunu da paylaşacağım.
Öncelikle yazıyı rahatça okuyabilirsiniz. Oyunların içeriklerini anlatmayacağım.  Sadece oyuncuları, oyun akışını ve sevdiğim sevmediğim yönlerini paylaşmak istiyorum. Bir eleştirmen değilim sadece bir izleyici olarak yazıyorum bu yüzden sürç-i lisan edersem affola :)


Zengin Mutfağı

Şener Şen'in harika oyunculuğu için bile gidilebilecek bir oyun. Ama diğer oyuncularında başarılı olduğunu belirtmek isterim. Bu oyun benim için ekstra değerliydi. Çünkü siyaset bilimi okumuş bir öğrenci olarak oyunun dönemi ilgimi çeken, üzerine dersler aldığım ve hakkında kitaplar okuduğum bir dönemdi. Eğer Türkiye'nin yakın siyasi tarihi ile ilgiliyseniz keyif alacağınıza eminim.Oyunun kıyısından köşesinden dolanıp şunları söyleyebilirim. Oyunda Şener Şen' e hem çok güldüm hem saygı duydum. Bir oyunda ince espri ve güzel bir mesaj olunca dayanamayıp sevdiğim insanları toplayıp tekrar tekrar izlemek isterim. Bu oyun da benim için öyle. Ama oyunu komedi olarak değerlendirmek yanlış olur. Çok güldüğüm sahneler olsa da bir acı gerçeğe dayanıyor. Yani küçük çocukların eğlenebileceği bir oyun değil.Ama üniversiteden arkadaşlarla toplaşıp toplaşıp gidilebilir.Gerçi bilet bulması kolay değil çünkü çok çabuk tükeniyor. Biletleri Biletix'de var. Fiyatları 90 tl'den başlıyor. Güzel zaman geçirebileceğiniz kaliteli bir oyun olarak şiddetle tavsiye ederim. :)

Dünyada Karşılaşmış Gibi

Çok çok beğendiğim ve cidden farklı bir deneyim sunan bu oyunu kesinlikle görün derim. Oyun da eşzamanlı olarak iki ayrı sahnede oyun oynanıyor. Sahnede buna özel dizayn edilmiş. camekan bir sahneden oyunu kulaklıklar ile izliyorsunuz. 1. perde bittiğinde sahnenin diğer tarafına geçerek izlediğiniz kısmın arkaplanında olanları izliyorsunuz. İnanılmaz eğlenceli ve farklı. Oyunun teknik özellikleri dışında da başarılı olduğunu söylemem gerekli. Kırmızı halı gibi bir oyuncu kadrosu var: Alican Yücesoy,Fatih Artman,Defne Kayalar, Okan Yalabık,Öner Erkan, Serkan Keskin,Settar Tanrıören....
Harika oyunculuklar ve oturmuş güzel karakterler görüyoruz.Her türlü duyguyu size yaşatıyor ve oyun bittiğinde suratınızda kocaman bir tebessüm oluşuyor.Tam 110tl- öğrenci 75tl olacak şekilde biletinizi Biletix'den alabilirsiniz.

Lilian'ın İtirafları

Aslında bu oyun hakkında yazmayı düşünmüyordum. Ama her oyunu beğenmediğimi bilin istedim.😂 Anlayacağınız üzere bu oyunu beğenmedim. Ama bi' sorun neden beğenmedim.😅  Şimdi bu oyun çok profesyonel bir oyun değil bu yüzden de üstteki oyunlarla karşılaştırmıyorum. Fakat oyun için internette okuduğum onca iyi yorumdan sonra hayal kırıklığına uğradım. Hiç gülmezsiniz demiyorum ama ince espriler yerine daha yüzeysel espriler yer alıyordu. Bunun dışında oyunda gereksiz yere uzatılmış sahneler vardı.Yanı oyun aslında tek perde oynanabilecekken uzatılıp 2 perde yapılmış gibiydi. 1. perdeden sonre belki 2. perde daha iyi olur dedik ama 1. perdeden farklı olmadı. Saygısızlık olmaması adına oyundan çıkmadık ama bir daha  gitmem dediğim ve gidecek olanlara da önermediğim bir oyun. Zevkler ve renkler tartışılmaz benim tarzım değildi belki de. Absürt komedi olarak değerlendirebiliriz ama üzülerek söylüyorum absürt komedi  için bile çok zorlama olduğunu ve oyuncuların bile oynadıkları oyundan keyif almadığını düşünüyorum. Tam 45tl, öğrenci 35tl olarak Biletix'den alabilirsiniz.

Evet bu yazı nispeten daha kısa oldu ama oyunların ayrıntılarına girmek istemedim. Sormak istediğiniz sorular olursa yorum yazabilirsiniz. Bir sonraki yazıda görüşmek üzere. Sevgilerr...

BENEKLİ BAYKUŞ

VİYANA KAHVESİ

Merhabalar, yine verilen sözlerin tutulmadığı bir yazının ardından yeni bir yazı ile karşınızdayım. 😞Evet aylar önceki yazımda artık düzenli olarak paylaşım yapacağıma söz vermiştim. Beni okuyan var mı bilmiyorum ama bu söz başta kendim içindi. Maalesef tutmadım sözümü.  Bir itiraf niteliğinde olan girişimi bir kenara bırakarak konumuza gelmek istiyorum. Bu yazının konusu çok tatlı çünkü konumuz Viyana Kahvesi🙌 ve onun tatlıları👏 efenim.

Viyana kahvesi Galata kulesinin eteklerinde ufak ama nămı yayılmış çikolatası ile ünlü bir tatlıcı dükkanı. Ufak dediğime bakmayın Kadıköy’deki bir çikolata dükkanına oranla aynı anda daha fazla müşteriye hizmet verebiliyor. Biz 3 kişi gittik ve çok fazla sıra beklemeden girebildik. Sıra beklerken en hoşuma giden şey kapıda isminizi bir kağıda yazarak sıraya almaları oldu. Ayrıca eğer okursa buradan o beyefendiye sevgiler👋, gayet hoş karşılıyor. Bunu belirtme sebebim bazı yerlerde çalışan kişilerin adeta müşteriden nefret edercesine davranması. Bu yüzden olması gereken davranış nezaket gibi gelebiliyor. Çok da uzatmadan bu hoş karşılama için teşekkür edip nedir, ne değildir ona geçelim.

Viyana kahvesi harika bir manzaraya sahip. Sırf bu yüzden bile oraya gelip bir yandan fotoğraf çekerken bir yandan da tatlılarının tadına bakabilirsiniz.  Hafta içi daha az sıra olacağını düşünüyorum (Çikolata aşıkları için söyleyeyim sıra çabuk geliyor, sıra çok olsa da dayanın💪). Ben menüsünü zengin buldum. Tek bir tatlı üzerinden gitmiyor. Yaza ve kışa özel uyarlamaları olan kendilerine özgü tatlıları da bulunuyor.

Ben burayı instagramdan takip etmeye başlamıştım. Hesaplarını kim yönetiyorsa bu kadar aktif kullandıkları için tebrikler👍, adeta diyet bozdurur.  Ben her önüme çıktığında tatlı krizine girdim. Sonunda gidip yediğim için de mutluyum. Şimdi şöyle bir gerçek var. Yediğiniz şey bir tatlı. Yediğinizde karnınızda kelebekler uçuşacak. Adeta aşık olacaksınız diyemem. Yani yemeklerle özel ilişkiler kurmuyorsanız😵… Ama gayet lezzetli güzel vakit geçirmek isteyenlere tavsiyemdir.

Biz ne yedik ? 

Șimdi oradaki bütün ürünleri deneyip yazmayı isterdim tabi ama hali hazırda hem yeni mezun hem de tek mideye sahip olduğum için tek bir tatlı sipariş ettim.Ama arkadaşımın denediği tatlıyı da sizin için tattım ve onu da anlatacağım.😏😅

Ben beyaz çikolatalı browniden yana hakkımı kullandım. Ayrıca ısıtmalarını rica ettim.(Bu sıcakta manyak mısın diyenlere; içindeki beyaz çikolatanın sertleşmemesi için sıcak istedim, size de öyle yemenizi tavsiye ederim).Yanına da soğuk viyana kahvesi söyledik. Sıcak-soğuk birçok kahve çeşidine ulaşabilirsiniz.  Ben şahsen kahveyi sevdim. Ama tatlı zaten ağır diyenlerin daha sade ya da daha sert seçeneklere yönelmesini önerebilirim.  Yoğun çikolatalı bir tatlı istiyorsanız brownie çok başarılı bir seçenek. Yanımdaki arkadaşlarım ise soğuk Hezarfen yemeği tercih ettiler. Bu tatlı içinde çilek muz ve dondurma içermesi ile çikolatanın yer yer bayan o tadını biraz kırıyor. Ama erkek arkadaşım tabağını sıyırırken kız arkadaşım bitiremedi, ağır geldi. Eğer çok tatlı yiyemiyorsanız bir tabak alıp paylaşabilirsiniz. Porsiyonların küçük olmadığını da söyleyerek sizi rahatlatabilirim. Sadece meyve mi var derseniz, hayır. İçinde kahvaltılık gevrek tarzı bir çıtırtı da bulunuyordu. Mazur görün tam olarak ne vardı bilemiyorum. Ama lezzetliydi. Asuman tatlısını bilenler için onu andırıyor ama içinde ekstra muz ve dondurma vardı.

Fiyat olarak ise bence gayet makul fiyatlara sahip. Artık çoğu tatlıcı da 15-16tl altında tatlı bulamıyorsunuz😒. Bizim yediğimiz ve içtiğimiz şeyler 17-18 tl arasındaydı. Bütçesini düşünenler bir ürünü paylaşarak daha uyguna getirebilir. Bu sayede fazla gelirse de israf olmaz. Bırakın damağınızda kalsın yine gidersiniz.😉. Ben farklı şeyler olması adına paylaşamadım. Ama bir daha gidersem ortak yemeyi düşünüyorum.  Ben size her tatlıdan söz edemedim ama buraya instagram adreslerini bırakıyorum. ⇒ https://instagram.com/viyanakahvesi?igshid=11kzaq004m63k  ⇐

 Bol bol paylaşım yapıyorlar ürünleri görebilirsiniz. Hamilelere tavsiye etmiyorum. Canınız çekebilir bebişe işkence olmasın. Giderken bakıp inceleyin.😍

Kısaca özetlersek; çalışanları, tatlıları ve bulunduğu mekanı baz alarak beğendim ve tavsiye ederim. Biri Koşuyolu’nda bir Galata’da olmak üzere iki şubesi mevcut. Bunu avantaj olarak görüyorum. Bazen şube arttıkça kalite düşüyor. Az olsun bizim olsun😅😋 Tabii istisnalar olabilir. Fabrikasyon olmadığı sürece sıkıntı yok.

ÖNCESİ VE SONRASI

⇙                                                     ⇘

Bir daha gidersem denemek istediğim tatlı ise Red Velvet. Birçok yerde yedim fakat şanssızlık sanırım hep bayata denk geldim. Onu da denersem yazının altına yorum olarak eklerim. Benden bu kadar. Gider ve denerseniz yorumlarınızı beklerim.

Sürçi lisan ettiysem affola. Umarım bir sonraki yazımı bu kadar geciktirmem.

Sevgiler ve saygılar.

BENEKLİ BAYKUŞ

İTALYAN MUTFAĞI

 İtalyan restoranı arayan varsa buyurun bu tarafa alalım :D Efendim beni bilen bilir yeni mutfaklar denemeye bayılırım. Bu sefer sevgili erkek arkadaşım beni doyurabilmek umuduyla aslında tadına çok aşina olduğumuz bir mutfağa, İtalyan restoranına götürdü. Gerçeği söylemek gerekirse niyetimiz sufle yemekti. Ama menü bir geldi ben iptal 🙈😃 kırmızı ekran verince bana dayanamayıp lezzetli makarnalardan da deneyelim dedik 👀

 Şimdi biz “J’ADORE CHOCOLATIER” adındaki yere gidip tatlımızı yiyecektik fakat bitişiğindeki “LA FONTAINE” ile ortaklarmış. Bizi oraya oturttular hemen. İçeri girince bir taş fırın sizi karşılıyor. Onu görünce zaten ben bir sevindim. Üst kata çıkınca ise bayıldım. Piti kareli masa örtüleriyle tipik bir İtalyan restoranına benziyor. İçerinin ambiyansı, çalan müzikler ve çalışanların güler yüzlü oluşu benim mekana olan sempatimi arttırdı.

 Oturduğumuzda önümüze ekmek ve 2 adet sos geldi. Birinin tadı acuka gibiydi. Yani domatesli baharatlı sos gibi(lezzetli😏😋). Diğeri bildiğiniz zeytin ezmesi. Ama böyle bir ikram gelmesi hoştu.  

Şimdi fiyatlar çok pahalı değil ama çok ucuzda diyemem. Ama kaliteli olsun derseniz ideal. Neyse ben susayım fiyatlar konuşsun 😂biz bir Ravioli ve Lena’s Favorite söyledik.

Ravioli bildiğiniz İtalyan mantısı. Krema sos, sote sarımsak, maydanoz, kekik, dana jambon ve karabiber ile harmanlanarak servis ediliyor. Sarımsağın yoğun olduğunu belirteyim. Gayet doyurucu bir tabak oluyor. İlk gördüğünüzde bu kime yetecek bee derseniz o göz açlığıdır 😃 emin olun doyarsınız. Fiyatı 26.5TL.

 Lena’s Favorite ise krema soslu tortellini, közde mantar, ıspanak, terbiyeli sarımsak, parmesan peyniri ile servis ediliyor. Çok lezzetli ve doyurucu bir tabak, giderseniz deneyin derim. Fiyatı 24.5 tl. Tadı yerinde güzel makarnalar pizzalar ve bu mutfağa özgü değişik bir şey denemek isterseniz taksimdeki bu mekana uğrayın derim.

Bitti mi ? hayır biz birer öküzcük olarak tıka basa doyduğumuz halde ay sufleee deyip tatlıda söyledik. Ama valla ortaya aldık.(tavsiyem iki kişi için bir tanesi gayet yeterli. Gerçek çikolatadan yaptıkları için fazlası içinizi bayabilir ). Normalden daha büyük bir porsiyonu var iki kişi yeyince de fiyatı da makul oluyor. Porsiyonu 21.5tl. Denemek isteyenler için birçok farklı tatlı çeşidini bulabilirsiniz.

,

Ben çok beğendim gidip denemediğim şeyleri de denemeyi istiyorum. Gidersem bu yazıyı sizin için güncelleyeceğim 😇😍

BENEKLİ BAYKUŞ

7 KOCALI HÜRMÜZ

Mirabaaa, yine ben 😃. Bu yazıda  uzun zaman sonra bana tekrar yazı yazdırma hevesi veren şeyden, bir tiyatro oyunundan bahsedeceğim. İsmi 7 kocalı hürmüz,  filmi de çekilmişti hatta. Ben filmine de bayılıp 4-5 kez işlemiştim. Ama tiyatrosu offf off şahaneydi. Biraz abartılı gelebilir size ama izlediğim en eğlenceli, en kaliteli ve en ince esprili müzikaldi. Çok ama çok değerli oyunculardan oluşan ve Müjdat Gezen'in yorumuyla yeni bir tat yakalayan bu müzikalin başrolünde ilker Ayrık, Birce Akalay, Yonca Evcimik, Ercan Bostancıoğlu, Onur Dilber, Suzan Kardeş, Mehtap Ar, Arzu Okay, Can Bana, Aykut Taşkın, Barış Taşkın, Melih Çardak, Cengiz Okuyucu ve Cengiz Gezgin de yer alıyor. Sahnede gördüğüm her oyuncunun, dansçının ve orkestranın performansları harikaydı ama bir kadın vardı ki beni hem şaşırttı hem de mutlu etti: BİRCE AKALAY. Bir insan bu kadar güzel olup bu kadar yetenekli olur mu sorusunun cevabı bu kadın. Efenim harika bir sesi, başarılı bir dans performansı ve harika bir oyunculuk performansı vardı. Ağzım açık izledim tabiri caizse. İlker Ayrık ise harika nidalarıyla herkesi gülmekten kırdı geçirdi. Bütün oyuncular harikaydı gerçekten. İnsanların izlemesi gerektiği bir oyun olduğunu düşündüğüm için yazmak istedim.  Anlatıcı rolündeki Barış taşkın ise yazıya giriş şeklimin sebebi. Beni ne kadar etkilemiş siz düşünün 😃Eve gelince sürekli  mirabaa diye dolaşınca annem bir endişelenmedi desem yalan olur.

Bu müzikalden önce pek güzel bir gün geçirmiyordum çünkü hiç anlamadığım çok stresli bir şeyle uğraşmak zorunda kaldım ve etrafımdakilere de azıcık terör estirdim. Beni affedin😅 ama her zaman yanımda olan “F” beni teselli edip oyunda düzeleceğimi söyleyip durdu. Vee beni çok iyi tanıyormuş. Salona girene kadar mahkeme duvarı olan suratım, girdikten sonra birden değişiverdi yerine heyecana ve meraka bıraktı. Ve cidden de beklentilerimin üstünde bir müzikaldi. Biletler 60tl-120tl arası alınabiliyor biz erken aldığımız için 100tl’ye önlerden izleme şansını yakaladık.  Öndeydik ama kenardaydık tabii. 120tl verirseniz ortada olabiliyorsunuz😄. Biletix’te oturma planını görebilirsiniz.

Bu kısa bir yazı oldu çünkü  bu oyun izlenmeli her ayrıntısını anlatıp heyecanı kaçsın istemiyorum.  Ben çok keyif aldım 3 saat nasıl geçti anlamadım bile. Güzel ve kaliteli vakit geçirmek isteyenlere şiddetle tavsiye edilir. Ayrıca oyuncular gerçekten çok çok başarılı çok değerli oyuncular vardı sırf bu sebepten bile gidilir. İzledikten sonra bir hayır duanızı alırım beğenirseniz tabii 😇  Sürç-i lisan ettiysek affola, saygılar ✋

Dipnot: Müjdat gezen sana sesleniyorum beni de bu müzikale al noluur 😄🙈efenim 1 replik yeterli benim için 😂Birce Hanım ve İlker Bey bir el atın da şu kızcağız sahnelere geri dönsün🙌.

Dipnot2: Arkadaşlar hep beraber evrene sms atarsak beni duyabilirler bide bu mesajı 10 kişiye göndermezseniz evren darılır😄

Dipnot3: Çok goy goy yaptım özür dilerim. Biri beni okuyorsa , özellikle senden özür dilerim kardeşim . Bana ulaş özel olarak teşekkür edeceğim 💪😅

BENEKLİ BAYKUŞ

ESKİŞEHİR

ESKİŞEHİR

Eveet azıcık ama çok azcık geç kalmış olabilirim Eskişehir yazısını yazmakta . Öncelikle bu yazıda size Eskişehir’e dair kendi deneyimlerimi , gezip gördüğüm şeyleri ve 1 günlük maliyetini anlatacağım. Maliyet azıcık tatsız bir konu o yüzden ona yazının sonuna doğru değineceğim.

Peki? Nereden çıktı bu Eskişehir gezisi? Her şey bir iş yönetimi dersinde -havada çok güzel ya dersten sonra gezsek mi?  diye düşünürken ortaya çıktı. En az benim kadar çatlak olan arkadaşım İrma’ya Eskişehir’e gitsek mi diye sordum ve bilet bakmaya başladık. Kalabalık grupla her şey daha eğlenceli oluyor bu yüzden sevdiğimiz diğer arkadaşlarımızı da davet ettik ve 5 kişilik bir ekip olarak gezimizi planladık. Biz cumartesi günü Eskişehir'e gittik ama benim tavsiyem imkanınız varsa hafta içi gidin. Çünkü hafta sonu herkes Eskişehir’de ve yapmak istediğiniz şeyleri kalabalık nedeniyle yapamayabilirsiniz. Bu konuda yaralıyım yeri gelince anlatacağım.

12 Mayıs sabahı 8.30’a biletimiz vardı ve bir ben yolu bilmiyordum bu yüzden iki arkadaşımla buluşup gelmeye karar verdik ama buluşamadık efendim. Ben daha Pendik'te yolumu bulamıyorum niye şehir dışına çıkıyorsam. Neyse bizim birbirimizi bulmamız 1 saat sürdü ve otobüs beklemesi trafik derken hoppala kendimi treni kaçırmamak için depar atarken buldum. Baya yarış gibi yani. Üç kız sıralı biçimde tren istasyonuna koşuyoruz ve bizi orada bekleyenler yetişemeyeceğiz diye arayıp duruyorlar. Ay ben bir sinirliyim onların ne suçu varsa bir carlamışım aramayın geliyoruz bee diye zavallılar bir daha aramadılar. Buradan onlardan özür dilemek istiyorum. Ben bir açken bir de telaşlıyken çekilmiyorum. Kendinizi benden sakının, lütfen :D neyse, 1 dk kala trene yetiştik ama hepimiz ölü gibiydik. O yüzden ilk yarım saat trenmiş Eskişehir’miş pek düşünmedim açıkçası. Sonra bir aydınlanma yaşadım. Henüz gezilecek listesi bile yapmamışız. Aaa hemen yapmalıyım diyerek kolları sıvadım ve giderseniz eğer sizinde göreceğiniz seyahat bloglarından güzelce listemi yaptım. Ben aç bir insanım (sayfamın adından da anlaşılacağı üzere )yemek içinde ayrı bir liste yaptım tabii ki. Ama evdeki hesap çarşıya uymaz mı dersiniz, yoksa hayaller hayatlar mı, hiç biri olmadı. İşte hep o kalabalık yüzünden.😒

Eskişehir cidden çok güzel bir şehir. Trenden iner inmez bunu anladım. İlk olarak odunpazarına gitmek istedik ve tüm şehri görelim diye yürüyerek gittik. !Kesinlikle doğru bir tercihti! Yol boyunca heykeller, cıvıl cıvıl sokaklar, yeşillikler ve güzelim porsuk çayı manzarasıyla güle oynaya yürüdük ve Odunpazarına geldik. Ay bir sıra var odunpazarı girişine doğru !! dedik yok biz beklersek akşam trenine yetişemeyiz. Ama  meğerse Yılmaz Büyükerşen Balmumu müzesiyle Odunpazarı yan yanaymış ve sıra müzeye aitmiş. Sonuç olarak bir 15dk boşuna bekledik.

Girişte bizi güzel klasik bir araba karşıladı.Evler güzel olunca bol bol fotoğraf çekildik tabi.

E o kadar koşturmaca filan derken çok acıktık. Ve en meşhur yerlerden biri olan Tatar çi börek evine gidip Çİİİ(Ğx, ğ YOK !!) börek yiyelim dedik- Eskişehirliler çok hassas:D.  Ama bizden önce bir grup girmiş ve bizim için yer kalmamış. Önce bir hayal kırıklığı yaşadık ama sonra çok tatlı çok güzel bir mekan bulduk  ve harika çi böreklerimizi yedik. adı saklı bahçe ve yine odunpazarında yer alıyor. Adı gibi cidden sessiz sakin güzel bir bahçe 😍 Ben gerçekten çok beğendim çünkü hiç yağ çekmemişti. Hatta kadına bunu haşladınız mı dedim o kadar yağsız :D. Buradan yine özürlerimi iletiyorum tüm çi börek sevenlerden çünkü haşlanmadığını da biliyorum. Çi böreğin yanında domatesli bir sos yedik ve ev yapımı limonatamızı içtik. Bir porsiyonda 5 adet çi börek var ve kesin doyuyorsunuz. Garanti verebilirim. Bir porsiyonu 15tlydi, limonatayla beraber 18tl ödedik.

 Aslında Eskişehir de 10tl ye de çi börek bulabilirsiniz. Çok ucuz bir şehir ama buradaki lezzet ve ortam çok güzeldi. Yolunuz düşerse bir uğrayın derim.  Odunpazarını dolaşıp ordaki çarşıdan 2-3 tane buzdolabı süsü aldıktan sonra balmumu müzesine gidelim dedik ama maalesef giremedik çünkü çok kalabalıktı. Bu gezinin en büyük eksiği bu oldu. Zaten saat 13.00 olmuş, biletimiz 19.30’a olunca şelale parkı ve porsuk çayı gezisini tercih ettik. Şelale parkına bir mezarlığın içinden geçmek zorunda kaldık hatta yanlış yollara saptık baya da dik bir yokuştu. Sürüne sürüne çıktık valla ama değdi mi? Evet çok güzel bir ortamı vardı. Şelale yanında kahvemizi içip güzelce dinlendik. Çimlerde yuvarlanan çocuklar ve yuvarlanmak için can atan 21 yaşındaki arkadaşlarım…

İzin vermedim tabi ki çünkü ivmeyle beraber aşağı çocuklardan daha hızlı uçarlardı. Anaçlığımın gözü kör olsun dayanamadım gene durdurdum.  Ama 21 yaşında olup 2 yaşındaki çocuk gibi davranan insanla uğraşmak çok zor. Buradan hepsinin annelerine saygılar gönderiyorum ve sabır diliyorum. Büyük olasılıkla annem bu yazıyı okusa sen çok farklısın sanki derdi o yüzden bende kendi çapımda bir deli olduğumu kabul ediyorum. Çok zevzeklik ettim konuya hemen geri dönüyorumm.

Şelale parkta gezerken heykeller görüp bol bol onlarla takıldık.

 Çimlere uzanmışken bir baktık kocaman 4 adet kaydırak. Ve evet  ortalama yaşı 20 olan bu 5 kişi deli gibi kaydıraktan kaydık. Çok eğlenceli giderseniz mutlaka yapın. 

Biz biraz fazla eğlenince kalabalığı oraya çekmiş bulunduk o yüzden bırakmak zorunda kaldık. Şimdi dönüş için bizi önemli bir karar bekliyordu…

Yürüyecek miydik yoksa taksi mi tutacaktık?

Taksiyle döndük… Biz genciz güya ama içimiz çürümüş be yokuş aşağı inemedik anlayacağınız… ama tatlı mı tatlı bir taksi şoförüne denk geldik ve sohbet ede ede geldik. Bizi porsuk çayına bıraktı ve uzun bir sıraya daha girdik. Tekne turu için kişi başı 5 tl ödedik en sonunda tekrar söyleyeceğim. Sıra uzundu ama çabuk geliyor . Şunu da söyleyeyim çok büyük bir beklentiniz olursa hayal kırıklığına uğrarsınız kısa bir tur oluyor çünkü. Biz turdayken çayın etrafına oturmuş insanları görüp yemek sonrası gidip oturmaya karar verdik. Bence  Eskişehir sadece gezilecek değil yaşanılacak bir şehir.  İstanbul’da yaşayan bir öğrenci olarak özenmedim desem yalan olur.  Neyse tekne turundan sonra kebabı meşhur diye kebap yiyelim dedik ama yer yok arkadaşlar bildiğiniz sağa sola gide gele bir hal olduk. 

Sonunda bilin bakalım ne yedik?

Çi börek efenim. Öğrencinin dostu olan bir yerden 1 porsiyon çi börek+ ayran 10tl ye geldi. Ama odunpazarında yediğimizle kıyaslarsak azıcık yağı çekmişti. Paket yaptırıp porsuk çayında bir güzel yedik sonra bir yerden met helvamızı aldık ve dönüş yolunu tuttuk. Helva konusunda size tavsiyem daha az fabrika yapımı bir yer bulursanız oradan alın çünkü bizim yediklerimiz pişmaniyeden öteye gidememişti o yüzden ben pek beğenemedim. Orijinalide böyle mi acaba onu merak ediyorum.

Eskişehir gezisi bana çok şey kattı ve tekrar tekrar  gitme isteği uyandırdı. Ve evet dedikleri kadar varmış.Bir yer görmek her zaman insana bir şey katar ama Eskişehir çok şey katıyor. Yapmak istediğim bazı şeyler kaldığı için yakın bir zamanda tekrar gitmeyi istiyorum ama tabi ki hafta içi :D

Maliyetlere gelince;

Tren bileti 35.5 tl (tek gidiş) yani totalde 71.5 tl

Öğlen yemeği 18tl

Akşam yemeği 10tl

Tekne turu 5tl

Taksi 15tl

Türk kahvesi 5 tl

Yani toplamda  125tl ye geldi. Ama mesela  taksiyi 5 e böldük.  Onu hiç saymasam bile olur o yüzden :D 110tl ye gelmiş oldu. Bence hem hesaplı  hem de eğlenceli bir gezi düşünenler için Eskişehir ideal. Giden olursa bana da haber verin beraber gidelim :D

Eskişehir albümümü de şuraya bırakıveriyorum. 

Sabırla okuduğunuz için teşekür ederim efenim. Tekrar bekleriz...

 BENEKLİ BAYKUŞ